Nöbetçi Eczaneler
Osmanlı Devleti’nin 5. padişahı I. Mehmed (Çelebi Mehmed) tarafından 1413-1419 yılları arasında inşa edilen Yeşil Külliye, Bursa’nın en önemli tarihî yapılarından biridir.
Osmanlı mimarisinin erken dönemine ait bu külliye, adını mavi, yeşil ve turkuaz tonlarındaki İznik çinilerinden alıyor. Aynı zamanda bulunduğu semte de adını veren Yeşil Külliye, Osmanlı sanatının en nadide eserlerinden biri olarak kabul edilir.
Her yıl yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, Bursa’nın tarihî ve kültürel kimliğinin bir parçası olan bu külliyeyi görmek için şehre akın ediyor.
Yeşil Külliye’deki yapılar
Yeşil Külliye, Osmanlı Devleti’nin hem mimari hem de sosyal yaşantısında büyük öneme sahip çeşitli yapılardan oluyor.
İşte Yeşil Külliye’nin barındırdığı yapılar:
Yeşil Cami: Külliyenin merkezinde bulunan ve Osmanlı mimarisinin erken dönem örneklerinden biri olan cami, özellikle göz alıcı çinileriyle dikkat çekiyor.
Yeşil Türbe: Osmanlı Devleti’nin yeniden yükselişini simgeleyen bu yapı, Çelebi Mehmed’in türbesi olarak inşa edilmiştir. Yeşil ve turkuaz tonlarındaki çinileriyle ünlüdür.
Yeşil Medrese: Günümüzde Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan bu yapı, külliyenin eğitim kurumu olarak tasarlanmış.
İmaret: Külliyenin sosyal dayanışma anlayışını yansıtan imaret, dönemin fakir ve muhtaçlarına yemek dağıtılan bir aşevi olarak hizmet vermiş.
Hamam: Osmanlı’da temizliğe büyük önem verildiğinin göstergesi olan bu yapı, külliyenin sağlık ve hijyen merkezi olarak kullanılmış.
Yeşil Külliye’nin tarihî önemi
Kaynaklara göre; Yeşil Külliye, Osmanlı Devleti’nin en buhranlı dönemlerinden biri olan Fetret Devri’nin sona ermesinden sonra inşa edilmiş. 1402 Ankara Savaşı’nın ardından Osmanlı Devleti dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, ancak Çelebi Mehmed, devleti yeniden toparlayarak Osmanlı’nın ikinci kurucusu unvanını almış.
Bu külliye, sadece bir mimari eser değil, aynı zamanda Osmanlı’nın yeniden doğuşunu ve gücünü simgeleyen sanatsal bir başyapıt olarak dikkat çekiyor.
Yeşil Külliye’nin bir diğer önemi ise Osmanlı mimarisinin gelişiminde dönüm noktası sayılmasıdır. Özellikle çini işçiliği ve süsleme sanatları, bu yapıda doruk noktasına ulaşmış ve Osmanlı sanatına ilham kaynağı olmuş.
Yeşil Külliye’nin mimari özellikleri
Kaynaklara göre; Yeşil Külliye, Osmanlı mimarisinin erken dönemine ait olmasına rağmen Selçuklu sanatının etkilerini de taşıyor.
Yapılarda kullanılan çiniler, dönemin en ustalıkla işlenmiş örnekleri arasında yer alıyor. Özellikle Yeşil Türbe’deki çiniler, renkleri ve desenleriyle Osmanlı sanatının zirve noktalarından biri olarak kabul ediliyor.
Külliyenin genel planı, klasik Osmanlı külliye mimarisinin temel prensiplerini yansıtıyor. Yapılar, merkezi bir avlu etrafında toplanmış, fonksiyonlarına uygun şekilde konumlandırılmış.
Taş, mermer, ahşap ve çini süslemelerin kusursuz uyumu, külliyeye hem zarafet hem de ihtişam kazandırmış.
Bursa’nın en çok ziyaret edilen mekanlarından biri
Yeşil Külliye, sadece tarihî ve mimari açıdan değil, aynı zamanda Bursa’nın sosyal ve kültürel yaşamındaki önemli rolüyle de değerini koruyor.
Osmanlı’nın estetik anlayışının ve devlet gücünün en etkileyici sembollerinden biri olan bu yapı topluluğu, bugün hâlâ ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.